Mercedes A45 AMG vs Audi S3 vs BMW 135i Kapsamlı Test

Yazın kendini iyice gösterdiği bu güneşli günlerde, tatilciler arabalarına atlayıp Türkiye’nin dört bir yanına gitmeye çoktan başladı bile. Otomobil meraklıları da aynı şekilde spor otomobillerine atlayıp motorlarının gücünü son damlasına kadar kullanmaya başladı. Bugün testimizde ki araçlar ise son yıllara sıklıkla adından söz ettiren Süper-GTI grubuna giren araçlar. Biraz daha açmak gerekirse sıradan GTI’ların 220 beygir bandında olduğu günümüzde, bu bandı 30o-360 arasında çıkararak bandın ortalama 100 beygir üzerinde yer alan araçlar. Tabi ki de beygir gücünü bu denli artırırken kullanışlılıktan ödün vermemeleri ve sıradan bir A serisi,  1 serisi ya da A3 gibi günlük kullanıma uygun olmaları onları yeni spor araba alacak insanlar için en iyi seçenek yapıyor. Şimdi Car dergisinin yaptığı bu geniş kapsamlı karşılaştırma testine hep birlikte göz atalım.

Üç büyük Alman otomobil üreticisi geçtiğimiz yılla birlikte tamamı turbo beslemeli ve 300 beygir civarındaki hot hatchlerini piyasaya sürdü. Peki, bu üçlüden hangisi en iyi: Mercedes A45 AMG mi Audi S3 mi yoksa BMW M135İ mi?

Yeni Tip Hızlı Aile Aracı

10 yıl öncesine kadar makul fiyatlı ve hızlı Mitsubishi Lancer Evolutionları ve Subaru Imprezaları baş döndürücü bir şekilde sürüyorduk ve o dönemlerde dokunulmaz dört kapı Japon arabaları Nokia 3110 ya da Rio MP3 player kadar ünlü olmaya yakındı. Fakat yıl 2015’e geldiğinde kompakt mükemmel petrol kafaları hala dört tekerlekten çekiş, turbo beslemeli ve dört silindir motorlardı fakat artık onlar Uzak Doğu’nun ralli iconlarının yol kullanımına uyarlanmış versiyonları değildi. Bu günlerde onlar Premium Alman büyük müttefikler. Onlar sıra dışı dinamiklerin, nefes kesen performansın ve mükemmel mühendisliğin süper bir karışımını oluşturuyorlar. Süper GTI segmentinin mastırları 300 beygirlik Audi S3, 320 beygirlik BMW M135i ve yeni (tamamıyla kontrolsüz) 360 beygirlik Mercedes A45 AMG. Beyler, motorlarınızı iki günlüğüne çalıştırın ve Dolomites’deki  (İtalya’nın Kuzeydoğusundaki dağ sırası) lastik yırtan ve frenleri yakan limitsiz yarışa hazır olun.

Normalde Temmuzda, İtalya’yayı Avusturya’ya ve İsviçre’yi bağlayan yollar açıktır fakat bu geçtiğimiz sonbahar yazın etkisini açıkça sildi. Bizim Alplerin tamamına giriş hakkımız bulunması rağmen ne zaman  ‘Kardan dolayı yol kapalıdır’ yazısını okusak ve bu alanda 20-30 kilometrelik trafiksiz açık bir bölge önümüzde uzanıyordu. Buna bir de 75 kilometrelik görüş alanını eklersek buralar sürücünün cennetine girişti.  Aynı zamanda Hot Hatchlerin zamanla nasıl geliştiğini gözlemlemek için de mükemmel bir yerdi. 1976’da üretilen ilk Golf GTI 110 beygirdi, yeni Mk7 GTI 220 beygir ve fakat bu çılgın AMG Mercedes tam 360 beygir.

 

Bana çılgın Mercedes A45 AMG’nin donanımını söyleyin

Böyle yüksek bir tork’un kafanıza kuvvetli bir tekme attığı söyleyebilirim. Mercedes’in güçlendirilmiş 7 ileri çift kavramalı şanzımanı agresif özellik göstermesi için elden geçirilmiş  ve 4Matic aktarma organıyla sunuyor. Yazılımı SLS AMG GT’Den alınan Speedshift vites kutusu, bilgisayar yazılımlı head and toe vites küçülme etkisiyle, yarış startı fonksiyonuyla, Manual ve Sport ayarlarıyla aracı adeta HyperCar gibi hissetiriyor. C modunda(verimlilik amaçlı) Dünyayı sever arkadaşları tatmin eden Start/stop fonksiyonu ve düşük devirlerde süper yumuşak vites geçişleri varken S modunda aynı süreç süper hızlı ilerliyor. M’de ise pedallı piyano çalarken siyah kutunun size yardım etmemesini bekler gibi devir saatinin çubuğu 6250rpm limitini geçiyor. Fakat şanzımanın erken vites düşürme isteklerine onayı yok o sadece devir yumuşak bir biçimde düştüğünde buna izin veriyor(yüksek banttan düşük banda düşmesi ki bu çok uzun sürüyor). Bu her AMG’yi farklı derecelerde kötü etkileyen bir durum A45’den tutun SLS’e kadar.

A45 AMG ‘nin sürüşü neye benziyor?

SLS’den ilham alan A45 AMG peki bizi hızlı adeta ateş eden gaz tepkisi konusunda tatmin edebiliyor mu? Hem evet hem hayır. Yeni spor egzozun ve çift odacıklı turbonun (maksimum 1.8 bar turbo basıncı) kuyruğu erkenden sarsarken devir bandının sonunda gaz tepkisiyle ile ilgili herhangi bir sorun çıkarmadığını söyleyebilirim. Buna rağmen vites kutusu bazen vites seçimini uzun tutarak yanlış vites seçimlerimde bulunabiliyor ve ara sıra üst vitese geçebiliyor. Yazılım hatası muhtemelen fakat üzerinde durulması gereken bir hata olduğu söylenebilir. Diğer taraftan, güç ve hız aktarımını düzenleyerek AMG bilgisayar çipleri işlerini harika yapıyor ve anlık olarak enjeksiyonu geciktirerek ayağınızın bütün vites yükseltmelerinde aracı SLS V8 kadar bağırtmasına izin veriyor. Vites düşürürken ki blat-blat sesleri kabin içine aktarılan seslere birleşiyor ve yapay olmasına rağmen güzel bir birliktelik yaratıyor. Racestart modunda 0’dan 100’e 4.6 saniyede çıkan 1480 kilogramlık bu A sınıfı resmi olarak 7 litre yakıt tüketiyor ve eğer küçük bir miktar harcansanız azami sürati 250 den 270’e çıkarmak mümkün. A45 sıra dışı evolar kadar manyak hızlı hissettirmiyor fakat bu küçük dört silindirlinin size sağlam bir yumruk attığına dair hiçbir şüphe yok.

Motor sizi tatmin edecek kadar yeterli güç iletiyor ve direksiyon hissi üç sürüş modunda da tavrını değiştiriyor. Dört tekerlekten çekiş sistemi yola torku adeta gizemli bir profesyonellikle iletiyor ve kaliperler diskleri büyük bir kararlılıkla ısırırken, ayağınızın sınırı geçmesiyle birlikte, dumanlar ortaya çıkıyor ve bununla birlikte frenler adeta bağışlanmak için yalvarıyor. A45 AMG ayakları yere yapıştığı ölçüde bir  köşeye de atılabilir. O üç tekeri üzerinde viraj alabilen, aptalca hızlı şekilde yavaşlayabilen ve sahip olduğu 360 beygirin tamamını Audi’den daha erken aktarabilen bir otomobil. Onun iyi yapamadığı şeyse yumuşak sürüş, yumuşak bir asfalt üzerinde çarşaflar alışveriş listesinde yokken bile. İşin kötüsü bunlar Avrupa’daki nispeten yumuşak ve düzgün asfalt yollar, buna karşın CAR’ın uzun dönem test aracı A sınıfı dizel çoktan kırık İngiltere asfaltında sıkıntı yaşamaya başladı bile.

Osteolog’unuzla aranızda gerginlik olmadığı sürece opsiyonel AMG Performance Süspansiyonlardan uzak durun. Hızlı virajlarda direksiyonda biraz daha ağrılık olsun isterdik ve matt pewter boyanın dışında A45, Amg opsiyonlu bir A serisine çok az benziyor.

Audi S3 ile kıyaslarsak?

Rakipler mi?  Şanslıyız ki tüm modeller standart donanımlara sahip gelmiyor, bunun sonucunda mümkün olan en geniş aktarma ve süspansiyon opsiyonları oluşuyor. Bizim S3’ümüz o son kalanlardan biri ve kendine hayran bırakan çift kavramalı S tronic şanzımana sahip değil. Manuel vites geçişleri gayet iyi ve kısa oranlı, aktif hareketli, adeta duygusal boşluklu geçişlere sahip fakat 5.2 saniye olan 0-100  değeri gösteriyor ki otomatik şanzımanla kıyaslandığında bu manuel keyfi 0.4 saniyeye mal oluyor. 2.0 litrelik 380 nmlik tork değeri üreten motor onu rakipleri kadar tatmin edici yapmıyor buna rağmen S3 1800 devir/dakikadan 5500’e kaymak gibi çıkıyor.

WRX STI ve EVO IX’in turboları bir çocuk kafası büyüklüğündedir ve bu turbolar gaza basmanızla birlikte büyük bir boşluk oluşturur, devamında ise çok ciddi bir turbo patlaması sizi koltuğunuza yapıştırır. Bu iki vahşinin ortaya çıkmasıyla birlikte motor endüstrisi turbo sanatıyla ilgili çok şey öğrendi ve neredeyse bu turbo gecikmesini yok etti diyebiliriz. En azından bu aşırı beslemeli üçlüye binmeden
önce fikrimiz böyleydi. Hiç turbo gecikmesi yok mu? S3′ e atladık ama şu bir gerçek ki antik şuçlu geri döndü, Dünya kadar büyük ve rahatsız edici. Extra ücretli S-tronic bu durumun etkilerini daha açık bir biçimde ortaya koyabilir ama manuel şanzımanda boost göstergesinin iki led ışınığıda erkenden görebilmek için erkenden vites düşürmeniz gerekli ki bu çok iyi değil çünkü bu durum tırmanırken sürekli ayar yapmanızı gerektiriyor. Daha iyi ivmelenmek için daha erkenden çabalamanız karın kendini gösterdiği bir sonraki düzlükte kayboluyor. Belki de bu 2.0 TFSI motorun düşük ve aşırı yüklenmelerde direkt injeksiyon sisteminden kaynaklanan ve gaz pedalı ile motor arasında nadiren meydana gelen bir durumdur.

A45’den sonra gaz pedalı biraz belirsiz hissettiriyor, frenlerse daha keskin ancak AMG potansiyelinden yoksunlar tüm bunlara rağmen S3 sürüşü 10’da biri oranında kolay. Viraja girerken M135i önden kaymak isteyecektir çıkarken ise arkadan, Audi ise virajı Slot racer gibi dönüyor. Nötrlük onun oyunun adı. Sıkıcı mı? Yanlış terim. S3 sürücüsünü farklı şekilde ödüllendiren bir otomobil. Direksiyon aşırı hafif(Drive Select sisteminde hangi modun seçili olduğuna bakmaksızın) olmasına rağmen yola tutuş çok kararlı ve viraj hakimiyetini geliştirmek sürpriz bir şekilde eğlenceli. Ayrıca hassaslığı iyi ayarlanabilen frenler sizi apex noktasına gelmeden durduracak güçlü ve bu süper çıpalar,  güven veren lastikler, düşük araç kütlesi ve gardiyan meleği ya da diğer adıyla Quattro sayesinde 300 beygirlik S3, 320 ve 360 beygirlik rakipleriyle kısmen yakın temasta kalabiliyor. Sonunda, bu boşluk genişleyecek ve Audi arkalara düşecek buna rağmen o sakinliğini kontrollü bir şekilde sürdürebiliyor ve limitte S3’ün kontrolü BMW’ den bile daha kolay.

‘M performans’ 1 serisi kötü bir ilişkiye mi sahip?

M135i, eski 340 beygirlik 1 serisi M coupe ile kıyaslandığında ciddi bir şekilde yumuşak süspansiyonlara sahip. Eski 1 serisi M coupe, M3’ün süspansiyon ve frenlerinin squat şasisi, manuel şanzıman ve güçlü motorla karışımı ve bu çok zorlu bir deneyim fakat M135i farklı. İster inanın ister inanmayın 1 serilerinin babası M135i ‘nin yanında karizmatik M 1 coupe süt dökmüş kedi gibi kalıyor.Ama nasıl? Çünkü bu yarı M otomobili sert olmak yerine daha uysal davranıyor, zorbalık yapmak yerin sizi mümkün olduğunca koruyup gözeten bir tutum üstleniyor ve sizi sıkıca bağlamak yerine rahatlatıyor ve son olarak radikal bir şekilde odaklanmak yerine kendini kolay bir biçimde erişilebilir kılıyor. Sayısız saç tokası, anlık inişli bölgeler, rüzgarlı yolların çok karışık bir kombinasyonu ve diğerlerinden farklı olarak önden çekişin yokluğu ve limitli kaydırmalı kilitli diferansiyel, tüm bunların toplamı testimizin başında BMW dinamiğinin yokluğu olarak görünüyordu. Fakat yanıldık. İyi ayarlanmış ağırlık dağılımı, chip kontrollü traction kontrol sistemi ve iyi durumdaki bir takım Michelin Pilot Supersport lastikler sayesinde gaz pedalı bu yarı M otomobilini nadiren yanlış yere yönlendiriyordu.

Bu motor kremalı elma şekerinden bile daha tatlı ve çok istekli bir şekilde devirleniyor. Bu orta devirlerdeki devirlenme isteği onu farklı bir  perspektife koyuyor. Sıralı altı silindirin hiçbir yapay içerik eklenmemiş 3.0 litrelik motor sesi insanın ağzının suyunu akıtacak derecede iyi özellikle de bağlantı yolları açık olduğunda. Opsiyonel sekiz ileri vites kutusu üst viteslere hızlı bir biçimde çıkabiliyor ve Mercedes’in çift kavramalı kutusundan çok daha istekli bir biçimde vites küçültebiliyor ve herhangi bir turbo gecikmesi işaretini gizleyebiliyor. Ayrıca BMW açık bir şekilde bu gruptaki en konforlu araba sürüş karakteri modu Sport ya da Sport Plus’da olmasına rağmen süspansiyon birçok yol bozukluğunu sizi adeta gülümseterek emiyor.

Fakat piyasa bu uyumlu modelleri M Performans Otomobiller olarak hitap ediyor ve bu gerçekten M135i’in aslında olduğu şey. M makyajı, performanslı motor ve şasi kompact Gran Turismo’nun içine sıkıştırılmış. M135i fakir bir biçimde sürdürülen İtalian Autostradasının bir numaralı seçimi olacaktır fakat o aynı zamanda kanı beyne sıçratan o Alpinelerle de temas halinde. Eklemek gerekirse, yumuşak frenler, hızlı direksiyon( iki kilit arasında sadece iki tur dönüyor) aşırı ıslak ve kapalı hissettiriyor ve burada bizim beklediğimiz M damgası yemiş sıradan bir 1 serisinden çok daha fazla oyun, yuvarlanma ve uçuş var. Sürüş kalitesi, arzu edilebilirlik ve rafinelik gibi konulardan tam puan alırken sportiflik ve sürücü katkısı gibi konularda 5 üzerinden 3.5 yıldızla yetiniyor.

M135i iç tasarımı daha iyi gözükseydi ve daha özel hissettirseydi kazanabilir miydi? Daha yakın olabilirdi fakat hala bir GT olacaktı. Biz hala 1 serisinin halka açık yollarda günlük kullanıma nasıl bu kadar uyumlu olduğunu merak ediyoruz. 2015’deki makyajın onun belirli hatalarını gidereceğini düşünüyoruz. Audi? Sıkı ağızlı, tek heceli, sessiz, performansını sunma şeklinde tuhaf bir biçimde robotik. Virajlardaki iyi ve neredeyse hatasız hissettiren problemli yetenekleri. Buradaki katı konseptin içinde arabayı araba yapan katmanlar arasında çok fazla hissizlik ve yapaylık var.

Sonuç      

48 saatten, 800 tuhaf kilometreden ve 269 litre premimum kurşunsuzundan ve üç yeni gömlekten sonra bunun anlamı, A45 AMG yarışı BMW ve Audi’nin önünde bitirmeyi başarıyor. M135i, 1 serisinin güzelce baharatlanmış hali gibi hissettiriyor. S3, güçlü bir S-line A3 gibi hissettiriyor. Buna karşın, A45, genel olarak daha özel, kişiselleştirilebilenden daha fazla kişiselleştirilmiş ve a sınıfından daha çok AMG’ye benziyor. Zamanın başlamasıyla birlikte bu Mercedes küçük evrene bir zamanlar Scooby’nin ya da Mitsu ve kardeşlerinin koyduğu kuralları koyuyor. Fakat 360 beygirlik M2 ve 370 beygirlik RS3 ortaya çıktığında ve bu Mercedes’e kafa tutmaya hazır olduklarında biz bu rüya yollara son bir test için geri dönüyor olacağız.

Makale ingilizce orijinalinden (Car Magazine) Türkçeye çevrilmiştir.

Fotoğraf Galerisi

Kaynakça

Mercedes A45 AMG vs Audi S3 vs BMW 135i Kapsamlı Test. (2015, June 12). Retrieved from Car Magazine: https://www.carmagazine.co.uk/car-reviews/comparison/2013/mercedes-a45-amg-vs-audi-s3-vs-bmw-m135i-car-giant-test-2013/

 

Paylaş
Önceki İçerikVolvo V40 İnceleme
Sonraki İçerikBMW 320d xDrive (F30) İnceleme Bölüm 2
Araba bir ihtiyaç, her ne kadar arabadan arabaya bir çok şey değişse de iş satın almaya gelince iyinin sonu yok. Kendi bütçeniz hangisine elveriyorsa onu alıp keyifle binmeniz dileğiyle iyi yolculuklar dilerim.

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here