Yakıt Tasarrufu Sağlamanın Yolları: Lastik Bakımı

Daha önce yakıt tüketimini azaltmanın yolları başlığı altında yazdığım yazıya ikinci bir bölümle devam ediyorum. İsteyenler ilk bölümü buraya tıklayarak okuyabilirler.

Sevgili sürücüler, hepimizin bildiği üzere her ne kadar aracımızın yakmadan gitmesini sağlayamasak da onun az yakmasını sağlamak mümkün. Araç bakımlarının zamanında yapılması aracın ne kadar yaktığını en çok etkileyen hususlardan bir tanesi. Korkmayın burada çok yakan aracınızı çabucak servise götürün ve triger kayışından devir daim motoruna kadar her şeyi yenileyin demiyorum.

Bunun yerine hemen şu anda yapabileceğiniz bir çok şey var. Peki nedir bu kulaktan kulağa dolaşan ama bir türlü dile gelmekte zorlanan az yakmanın yolları, o kadar çok yöntem var ki bu bölümde sadece lastikler konusuna değindik.

Lastikler

Mevsime uygun lastikler kullanmak hemen aracın az yakmasını sağlarken hem de güvenli yolculuk yapmanızı sağlar. Aracın lastik basıncının istenen seviyede olması da bir o kadar önemli. Örnek vermek gerekirse 2008 Model Clio 3 aracın ön lastikleri için fabrika verileri 32 PSI iken arka lastikler için 29 PSI’dır. Bu değerler aracı fabrikada üreten mühendisler tarafından belirlenmiş araç için optimum değerlerdir. Bu değerlerin üzerine çıkmak ya da uzun süre hava basıncını kontrol etmeyip altında seyretmek aracın çok yakmasına sebebiyet verir. Sadece bununla kalsa yine iyi, uygun olmayan lastik hava basıncı aracın ani fren anında durma mesafesini uzatır, sevdiklerinizin ve sizin güvenliğinizi azaltır. Kış lastikleri için aynı durum daha ciddi bir hal alır. Soğuk havalarda kullanıma uygun ve karlı zemin üzerinde yüksek performans vermek için tasarlanmış bu lastikler uygun olmayan hava basınçları ile kullanıldığında aracın karlı zemin üzerindeki çekişini kaybetmesine ya da hızlı girilen bir virajda aracın spin atmasına sebep olur.

Bu anlamda aracın lastiklerine ve inik olup olmadıklarına araca her binişinizde kontrol ediniz. Normal görünen lastikler bile bazen fazla şişik ya da inik olabilir. Böyle durumlarla karşılaşmamak ve güvenle seyahat etmek için her ay benzinliklerde bulunan hava/su bölümlerine girmeli ve lastiklerinizi kontrol etmelisiniz.

Son dönemlerde çeşitli otomobil forumlarında yazılan çizilen ve çokça tartışılan nitrojen konusuna da açıklık getirmek istiyorum. Hava %78 nitrojen, %21 oksijen ve %1 diğer gazlardan oluşur. Evet, aracınıza hava yerine nitrojen basabilirsiniz. Günümüzdeki lastikçiler saf nitrojen adı altında içeriği %90 nitrojen %10 hava olan bir karışımı kullanarak da lastikleri şişirmeye başladılar. Otomobil lastiklerini yüksek oranda nitrojen ile doldurmak yeni bir şey değildir. Bu olay yıllardır motor sporlarında kullanılmaktadır.

Nitrojen in günlük kullanımdaki en önemli avantajı lastiğin zaman geçmesine karşın basıncı kaybetmemesidir. Nitrojen lastik ve jant arasında kalan tabakadan çıkmakta zorlanır ve lastiklerinizi daha uzun süre aynı basınç değerinde kullanabilirsiniz.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Öncelikle bilinmelidir ki nitrojen kullanımın asıl amacı lastik basıncının düzenli düşmesine karşın bir engel değil, yarış arabalarındaki uzun ve hızlı geçilen etaplarda lastiklerin aşırı ısınmasına engel olmaktır.

Bu anlamda nitrojen kullanmak aracın lastiklerinin daha geç ısınmasını sağlar. Ancak eğer aracınız spor kategoriye giren Renault Megane RS, Mercedes A 45 ya da BMW M4 gibi yüksek hızlara çıkmak, ani frenler yapmak kısacası performanslı kullanımlar için tasarlanmış bir araç değilse bu durum lastikleriniz normalden geç ısınmasına ve aracınızın fren mesafesinin uzamasına sebebiyet verir. Ayrıca nitrojen, hava gibi ücretsiz değildir ve her yerde satılmaz. Eğer olur da belirli bir süre sonra nitrojen seviyesi azalırsa tekrar nitrojen eklemek istediğinizde lastikçiye gitmeniz gerekecektir. Ben aracının lastik basınçlarını düzenli kontrol eden ve spor araba kullanmayan kullanıcılara lastiklerini havayla şişirmelerini öneriyorum. Ancak siz lastiklerini yılda bir kez kontrol eden birisiyseniz ya da bir spor otomobil sahibiyseniz nitrojen size uygun bir tercih olabilir.

BMW M4, Mercedes C43 gibi performanslı modellerin Renault Clio 4 gibi günlük kullanıma modellere oranla nitrojen kullanımına daha uygun olduğu söylenebilir.
Paylaş
Önceki İçerikJeep Cherokee İnceleme
Sonraki İçerikDizel Clio 3 (2008) İnceleme Videosu
Araba bir ihtiyaç, her ne kadar arabadan arabaya bir çok şey değişse de iş satın almaya gelince iyinin sonu yok. Kendi bütçeniz hangisine elveriyorsa onu alıp keyifle binmeniz dileğiyle iyi yolculuklar dilerim.

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here